
Bütçe planlaması nasıl yapılır? Harcamalarınızı kontrol altına alın!
- 17 Şub 2025
- 13 Dakikalık okuma
Anahtar Bilgiler
- Yatırım yapmaya başlamanın önündeki en büyük engel, tasarruf edememek.
- Etkin bütçe planlaması, gelir ve gider dengesinin sağlanması ve harcama kontrolü yapılması açısından önem taşıyor.
- 50/30/20 Kuralı veya zarf yöntemi gibi bütçe planlama yöntemleri, tasarruf ve yatırım için de kaynak yaratılmasına yardımcı oluyor.
Selam Paparalı! Enflasyonun yüksek, fiyatların değişken, giderlerin çok olduğu dönemlerde özellikle önemli olsa da, tasarruf etmek, birikim yapmak her zaman çok önemli. Tasarruf ve birikim kültürü, gelir ve giderleri doğru şekilde yönetmek; uzun vadede finansal refahı sağlamak açısından kazanılması gereken davranışlar arasında yer alıyor. Unutma, yalnızca bireyler değil, şirketler ve hatta devletler dahi daima belirli bir bütçe sınırları içinde hareket etmeye çalışıyor. Bu noktada, bütçe kavramının ve bütçe planlamasının önemi ortaya çıkıyor. Tam da bu sebeple Papara olarak bu yazımızda “bütçe planlaması” kavramına odaklanıyoruz. Gelir ve giderleri doğru şekilde yönetmek, gereksiz harcamaları azaltmak ve bu yollarla finansal refahı artırmak için ihtiyaç duyacağın ipuçlarını ve önemli bütçe planlama yöntemlerini seninle bu yazımızda paylaşacağız. Önce her zamanki gibi tanımlarla başlayacağız. 😎
Bütçe planlaması nedir ve neden önemlidir?
Öncelikle bütçe ve bütçe planlaması nedir sorusuna yanıt vererek başlayalım. Bütçe, belirli bir zaman dilimi içinde yapılması veya kazanılması beklenen gider ve gelir tahminleridir. Para harcayan her kişi ve kurum, bütçelerle hareket eder. Bir mikroekonomik kavram olan bütçe, temelde gelir ve gider arasındaki dengeyi sağlamaya, hatta mümkün oldukça gelirlerin giderleri aşmasını sağlamaya odaklanır. Bütçe planlaması, kazanılan paranın en etkin şekilde harcanması ve elde edilen tasarrufların ilerleyen dönemlerde kullanılacak acil durum fonu için ayrılmasına yardımcı olur.
Bütçe planlaması, belirlediğin sınırlar içinde harcama yapabilmeni, harcamalarını kontrol altında tutabilmene, tasarruf yapmanın önündeki engelleri keşfetmene yardımcı olur. Bunu başarabildiğinde, orta vadede daha çok para biriktirebildiğini görürsün. Biriktirdiğin miktarla hayal ettiğin şeylere daha kolay ulaşabilir, örneğin bir yurt dışı tatili planlayabilir veya istediğin telefonu alabilirsin. Daha da önemlisi, uzun vadede edindiği tasarruf alışkanlığı, zaman içinde bileşik büyümeyle refahını artırır ve ekonomik açıdan seviye atlamanı sağlar. Oluşturduğun acil durum fonu, bir sağlık problemi yaşandığında veya acil bir masraf çıktığında bütçen sarsılmadan o harcamayı yapabilmeni sağlar. Bütçe kontrolüyle yatırım yapabilir, yaptığın yatırımlarla tasarruflarını büyütebilir ve refahını daha üst seviyeye çıkarabilirsin.
Adım adım bütçe planı nasıl yapılır?
“Ölçemediğini yönetemezsin!” sözünü mutlaka duymuşsundur. İşte bütçe planlaması yaparken de ilk adım ölçümlemedir. Bireysel bütçeler, genellikle aylık periyotlarla yapılır. Aylık bütçe planı yapma, bir ay içinde kazanılan parayla harcanan paranın dağılımı keşfetmek için en ideal yöntemlerden biri olarak öne çıkar. Bu noktada, etkin bir bütçe planlaması için izlemen gereken adımları sıralıyoruz.
- Gelir ve giderlerini listele: Öğrenciysen harçlıklar ve burslar, çalışansan maaşın ve diğer gelirlerin, ay boyunca elde ettiğin toplam gelir miktarını gösterir. Öte yandan kira, elektrik-su-doğal gaz faturası, giyim alışverişi, market alışverişi gibi giderlerin de genellikle her ay yaptığın masrafların başlıcalarını oluşturur. Bütçe planı yaparken ilk adım, gelir ve giderleri birebir listelemek ve gelir/gider kalemleri arasında sabit ve değişken olanları belirlemektir. Örneğin kira gideri sabit bir gider kalemidir, faturalar da aydan aya farklılık gösterebilse de genellikle benzer düzeylerde seyreder. Öte yandan giyim alışverişi giderin aydan aya ciddi farklılıklar gösterebilir. İlk adımda gelir ve giderlerini sabit ve değişken olma özelliklerine göre listelemen gerekir.
- Önceliklerini belirle: Her ay mecburen ödemek zorunda olduğun bazı giderler vardır. Örneğin kira, sabit ve zorunlu bir harcama kalemi olarak öne çıkar. İkinci adımda, yaptığın harcamaları öncelik sırasına göre kategorize etmelisin. Böylece her ay yaptığın zorunlu harcamalar ortaya çıkar. Bazı harcamalar da isteğe bağlı harcamalardır; örneğin sinemaya veya tiyatroya gitmek, son çıkan video oyunlardan birini satın almak, sevdiğin bir kahve zincirinden kahve almak…
- Harcama azaltma yollarını belirle: Bütçe planı yapmanın en önemli amaçlarından biri, birikim ve yatırım için gerekli kaynağı oluşturmaktır. Şayet sen de harcama dengeni ayrıntılı bir biçimde keşfederek tasarruf ve yatırım için kaynak yaratmaya çalışıyorsan, önceliklerine göre sıraladığın harcama kategorilerin arasında bazılarının aslında “olmasa da olur” olduğunu tespit edebilirsin. Bu sayede aslında isteğe bağlı olan harcamalarını keserek tasarruf ve yatırım için kaynak yaratabilir, isteğe bağlı daha büyük harcamalar için esneklik kazanabilirsin.
- Birikim ve yatırım için pay ayır: Gelir ve gider dengeni belirledikten, zorunlu ve isteğe bağlı harcamaları keşfettikten sonra, oluşan bütçe fazlası ve tasarruf kalemlerinin tamamını ya da bir bölümünü birikim ve yatırım için kullanabilirsin.
50/30/20 Kuralıyla etkili bütçeleme
Birikim ve yatırıma ne kadar pay ayıracağına karar verme aşamasının biraz zor olabileceğini kabul ediyoruz. Ancak merak etme Paparalı, burada da pratik yöntemler var. Örneğin 50/30/20 Kuralı olarak bilinen bütçe planlama yöntemi, finansal hedeflerine ulaşmak ve bütçeni düzenlemek için sana genelgeçer bir formül sunuyor. “50/30/20 kuralı nedir?”, “50/30/20 Kuralı nasıl uygulanır?” gibi soruların yanıtlarına geçelim.
50/30/20 kuralı, gelirinin üç ana kategoriye bölünmesini öngören pratik bir yöntemdir. Bu yöntemde, bütçenin %50’si, zorunlu giderler için ayrılır. Yani kira, faturalar, mutfak alışverişi gibi zorunlu harcamalar bu %50’lik bölümden yapılır. %30’luk bölüm, kişisel ve isteğe bağlı harcamalar için kullanılır. Örneğin bir ayakkabın varken çok istediğin ayakkabıyı o ay almak istiyorsan, %30’luk bölümün bütçesinden harcarsın. %20’lik kısım ise tasarruf ve yatırım ayrılır. Unutma, bu yöntemde belirlediğin oranlara sadık kalman ve bir sonraki bütçe dönemine kadar bu plandan şaşmaman gerekir.
50/30/20 kuralını uygulamak için İngilizcede envelope budgeting olarak anılan zarf bütçeleme yönteminden de yararlanabilirsin. Önceden, dijital ödemeler ve online banka işlemleri bu kadar yaygın değilken, maaşını belirlediğin oranlarda farklı harcama kategorileri için farklı zarflara böler; harcamalarını yaparken bu zarflara bağlı kalabilirsin. Bugün pek çok ödemeyi ön ödemeli kartlarla veya kredi kartlarıyla yaptığın için zarflar yerine farklı hesaplar kullanabilirsin.
Ekonomide dijitalleşmeye atıfta bulunmuşken, bugün bütçe kontrolünü kolaylaştıran mobil uygulamalardan da söz etmezsek olmaz. Örneğin Papara’da her ay aylık özetler yardımıyla harcama dengelerini görebilir, hangi kategoriye ne kadar harcama yaptığını tarihsel olarak takip edebilirsin. Papara’da Birikim Hesabı açarak 50/30/20 kuralına göre yatırım ve birikim için ayırdığın %20’lik bölümü doğrudan Birikim Hesabı’na aktarabilir; Birikim Hesabı’nda biriktirdiğin miktarla düzenli olarak hisse senedi veya kıymetli maden yatırımı yapabilirsin. Değişken giderler arasında sayılabilecek market alışverişi veya fatura gibi giderlerini de düzenli olarak Papara’dan yaptığın ödemelerle takip edebilirsin.
Harcamalarını kontrol altına almanın yolları
Tasarruf, birikim ve yatırım için kaynak yaratmaya çalışıyorsan, işe harcamalarını kontrol ederek başlaman gerekir. İşte tam da bu yüzden başlangıçtan itibaren bütçe planlamasıyla gelir ve gider dengeni ölçmeni, harcamalarını kategorize etmeni ve gelirini en etkin şekilde nasıl kullanabileceğini hesaplamanı önerdik. Şimdi sıra geldi, harcamaları kontrol etmeye. İşte, alışverişlerinde aşırı ve plansız harcamaların önüne geçmek, bu sayede bütçene sadık kalmak için izleyebileceğin birkaç adım:
- Alışveriş listesi hazırla: Market, giyim, teknoloji; kategori ne olursa olsun bütçeni etkin bir şekilde yönetmek ve aşırı harcamaların önüne geçmek için alışveriş listeni hazırlamalısın. Bu sayede o ay satın almayı düşündüğün ürünlere dair genel bir fikir sahibi olur ve bu alışverişlerin gerektireceği bütçeyi tespit edebilirsin. Şayet bazı ürünler o ayki bütçeni aşıyorsa, bir sonraki aya erteleyebilirsin.
- Karşılaştırma sitelerini kullan: Teknoloji sayesinde bir ürünün en uygun fiyatlısının hangi markette veya hangi e-ticaret platformunda satıldığını keşfedebildiğini hatırla. Unutma, birkaç yüz liralık bir tasarruf bile gelir gider dengeni kontrol etmende elini kolaylaştırır.
- İndirim ve kampanyaları takip et: Pek çok marka satışları artırmak için çok sayıda kampanyaya imza atıyor, bazı ürünler bazı mağaza zincirlerinde çok daha uygun fiyatlı olabiliyor. İndirim ve kampanyaları takip etmek için sevdiğin markaları yakından takip et, mobil uygulamalara özel sadakat programlarından yararlanmaya çalış.
- Cashback’lerden yararlan: Papara Cashback’i zaten bildiğini ve kullandığını tahmin ediyoruz. Giyimden market alışverişine, gündelik hayatta ihtiyaç duyacağın tüm kategorilerde yaptığın harcamalarda anında nakit kazanmanı sağlayan Cashback programından yararlanmayı ihmal etme. Cashback’lerini doğrudan Birikim Hesabı’na aktararak birkaç ayda büyük değişimler yaratabileceğini göreceksin.
- Toptan alışveriş yap: Makarna, tuvalet kağıdı, deterjan, evcil hayvan maması gibi ürünlerde tek seferde daha büyük bir harcama yaparak toptan alışverişi tercih etmek, uzun vadede daha avantajlı olabilir.
- Fiyat/performans ürünlere yönel: Yalnızca ucuz olduğu için bazı ürünleri tercih etmek, ilerleyen süreçte daha fazla harcama yapmana neden olabilir. Bu sebeple özellikle daha uzun süre dayanmasını istediğin ayakkabı gibi ihtiyaca yönelik ürünlerde yalnızca maliyeti değil, kaliteyi de gözet.
- Online alışverişi akıllıca kullan: Virtua Consult tarafından 2024 sonlarında yürütülen bir araştırma online alışverişin gençler için ekonomik koşullara karşı bir hayatta kalma stratejisi olduğunu ortaya koyuyor. Zira gençler, online fiyatlar çoğu zaman daha uyguna geldiği için bir ürünü mağazada deneyip online platformlardan satın almayı tercih ediyor. Ayrıca özellikle e-ticaret sitelerinin dönemsel indirim kampanyaları, farklı kategorilerdeki ürünleri tek pakette, tek alışverişte daha fazla indirimle almayı sağlayabiliyor.
Tasarruf ve yatırım yaparak geleceğini güvenceye al
Evet Paparalı, bütçenin genel hatlarına, harcama azaltma yöntemlerine, 50/30/20 kuralı gibi etkin yöntemlere değindiğimiz bu yazımızda, tasarruf ve yatırımın gelecek için neden önemli olduğuna dair notlarımızla sona doğru yaklaşıyor.
Burada bazı mitleri çürüterek başlamamız gerekiyor. Öncelikle, yatırımcılık, kısa vadede zengin olma yolu değil. Bu gibi başarı hikâyelerine imza atabilenlerin sayısı bir hayli az ve bu umutlarla sık işlem yapan, büyük miktarlarla riskli işlemlere imza atanların kayıp yaşama olasılığı bir hayli yüksek. Yatırımı uzun vadeli bir strateji olarak görürsen ve küçük miktarlarla düzenli olarak para biriktirmeye odaklanırsan, orta ve uzun vadede finansal refahına daha çok katkıda bulunursun. Örneğin 50/30/20 Kuralı’nı uygulamaya başladığını düşünelim. Her ay 50 bin TL’lik bir gelir üzerinden hesapladığımızda, 25 bin TL zorunlu giderlere, 15 bin TL kişisel harcamalara, 10 bin TL de tasarruf ve yatırıma ayrılıyor. Bunu beş ay uygulamayı başardığında, toplamda 50 bin TL, yani bir tam ay geliri kadar biriktirmiş oluyorsun. Bu birikimin bir bölümünü güvenilir varlıklarda, hisse senetlerinde, düşük riskli şirketlere yatırımcı olarak değerlendirirsen, ana paradan daha fazlasını biriktirmiş olman da çok olası.
Küçük tasarruflarla büyük farklar yaratmak bu hesaplara göre kolay görünse de bazı ekstra masrafların da ortaya çıktığını yadsımıyoruz. Örneğin o ay çamaşır makinen bozulabilir, bir sağlık sorunu yaşanabilir, evcil hayvanın hastalanabilir, uzak bir şehre gitmek ve yol masrafı yapmak zorunda kalabilirsin… İşte tüm bu potansiyel ekstra gider kalemleri, acil durum fonunun önemini ortaya koyuyor. Peki nedir bu acil durum fonu?
Acil durum fonu, hesapta olmayan bir harcama durumunda kullanabileceğin, bir nevi sigorta işlevi gören birikimdir. Her ay gelirinin bir kısmını biriktirmeyi seçersen, acil durum fonunu oluşturmaya başlar ve olası bir beklenmedik durumda bankalara başvurmadan, borçlanmadan, öz kaynaklarına bu gideri karşılayabilirsin.
Evet Paparalı, sona doğru yaklaşırken, bütçeni adeta bir şirket yönetir gibi yönetebilmenin yollarını paylaştığımız bu yazının sonuna doğru yaklaşırken, neler öğrendiğimizin üzerinden geçelim. Öncelikle gelir ve giderlerini tespit etmen, bütçe yönetimine ve bütçe planlamasına başlamanın olmazsa olmazı. Sabit ve değişken giderlerini takip ederken dijital finans uygulamalarından da yararlanabileceğini biliyorsun. Bütçe planlamanı yaparkan 50/30/20 gibi uygulaması kolay yöntemlerden yararlanabilir; bütçe planlaman içinde mutlaka bir tasarruf ve yatırım planına da yer verebilirsin. Bütçeni etkin şekilde yönetirsen, yatırım stratejini uygulamak için yeterli kaynağa da sahip olabilirsin. Hepsi bu kadar!
Sıkça Sorulan Sorular
Bütçe planlaması için en iyi yöntem hangisidir?
Bütçe planlaması için kullanılabilecek en pratik yöntemlerden biri 50/30/20 Kuralı’dır. Bu kural kapsamında gelirin %50’si zorunlu harcamalara, %30’u kişisel ve isteğe bağlı harcamalara ve %20’si de birikim, tasarruf ve acil durum fonuna ayrılır.
Aylık harcamalar nasıl kontrol edilir?
Aylık harcamaları kontrol etmek için Papara gibi finansal uygulamalardan yararlanabilirsin. Papara, hangi kategoride ne kadar harcama yaptığını düzenli ve gerçek zamanlı olarak takip etmeni sağlar. Bu sayede zorunlu ve kişisel harcamalarının kategori bazında kırılımını görebilir ve aylık harcamalarını takip edebilirsin.
Gelir ve gider dengesi nasıl sağlanır?
Gelir ve gider dengesi için gelir ve giderlerin listelenmesi ve bütçe planlaması yapılması gerekir. Gelir ve giderler listelendikten sonra, giderlerin kategori bazında kırılımı incelenir. Burada zorunlu giderler ve kişisel harcamalar birbirinden ayrılır; kişisel harcamalar işinde feragat edilebilecek olanlar belirlenir. Bu sayede tasarruf yapılmaya başlanabilir.
Hangi uygulamalar bütçe takibinde yardımcı olur?
Papara gibi uygulamalar hem bütçe takibinde hem birikimde hem de yatırımda yardımcı olur. Papara, Papara Card ile yapılan tüm harcamaların kategorilerine göre takip edilmesini sağlar. Ayrıca her ay sonunda yayımlanan özetlerle o ay gelir ve gider dengesi, en çok harcama yapılan kategoriler, en az harcama yapılan kategoriler takip edilebilir. Öte yandan Papara, giyimden alışverişe sevilen pek çok markada anında nakit kazandıran Cashback programıyla birikimi ve yatırımı da kolaylaştırır.
Bütçe planlaması tasarruf yapmayı nasıl kolaylaştırır?
Bütçe planlaması, gelir ve gider dengesinin ölçüldüğü bir süreçtir. Gelir ve giderleri belirlemek, bunları zorunlu giderler, kişisel giderler olarak sınıflandırmak; tasarruf edilebilecek miktarın tespiti açısından önem taşır. Tasarruf edilecek miktar görüldüğünde, tasarruf etmek için motivasyon da elde edilmiş olur.